Sultan 4. Murad İktidarı ele aldıktan sonra neler yaşandı ?

Vaka-i Hayriye
3 min readOct 30, 2022

--

Topal Recep Paşa’nın idamından sonra 4. Murad’ın iktidarı ele aldığından son yazımızda bahsetmiştik. Bu idamdan sonra kimse Recep Paşa’nın davasını gütmedi ortaya çıkmadı. Padişah da hemen ardından ulema ve devlet görevlilerinin desteğini almak için bir meşveret meclisi topladı. O sıralarda teamüllere aykırı olarak Kapıkulu sipahileri vergi toplama ayrıcalığına sahipti. Osmanlı askeri düzeninde bir denge vardır böyle ayrıcalıklar dengeleri bozduğu için her zaman huzursuzluk yaratmıştır. Kapıkulu Sipahileri padişaha adam göndererek tekrardan bu hizmetlerin verilmesini istedi ancak orduda düzeni, dirliği tekrardan sağlamak isteyen 4. Murad teamüllere aykırı olan bu durumu reddetti ve bir fermanla bunu sipahilere bildirdi. Fermanı alan Sipahiler At-Meydanında toplandılar. Padişahsa Ulema’yı, Peygamber soyunun temsilcisi Nakıb-ul Eşraf’ı, yeniçeri ağalarını, ayak divanına çağırdı. Ayak divanı Sinan Paşa Köşkü’nde yapılacaktı. At Meydanı’nda toplanan sipahilere adam gönderildi temsilci gönderilmesi istendi. Bu arada köşkün etrafını Yeniçeriler sarmıştı, Yeniçeriler padişaha tam itaat halindeydiler. Asi sipahilerin temsilcisi geldi ve Ayak Divanı başladı. Padişah söz alarak öncelikle Yeniçerilere itaat etme telkininde bulundu. Osmanlı Devleti’nin geçmiş usüllerini anlattı. Başarının ancak itaatle geleceğini söyledi. Bunun üzerine yeniçeriler şöyle söyledi ‘’ Sen bizim padişahımızsın, zillullahsın. Bizim sana bir muhalefetimiz yoktur. Dostun dostumuz düşmanın düşmanımızdır. ‘’ Bu sözler üzerine sultan 4. Murad asiler Peygambere ve halife olan bana itaat etmemişlerdir diyerek yeniçerinin desteğini istedi. Yeniçeriler ise tekrardan sadakatlerini bildirerek ‘’ Padişahımıza gerekmeyen bize de gerekmez.’’ Dediler. Kur’an-ı Kerim üzerine yemin edildi ve bu yemin kayıt altına alındı. Ondan sonra padişah sipahilerin temsilcilerine döndü ve onlara da telkinlerde bulundu. Sipahiler de padişaha itaatlerini bildirdiler. Ancak Sultan 4. Murad sipahilerden dert yakındı. Sayılarının arttığından, serkeşlik ve zorbalıklarıyla reayaya zulmettiklerinden, aşırı isteklerinden söz etti. Bunun üzerine sipahi temsilcileri biz asi namını kabul etmeyiz aramızda zorbalar vardır onları önlemekte muktedir değiliz dediler. Padişah da aranızdan zorbaları çıkarın, devlet gelirlerine el koymaktan vazgeçin dedi ve sipahilerden yeniçeriler gibi sadakat yemini yapmalarını istedi. Sipahi sözcüleri de yeniçeriler gibi sadakat yemini yaptı. Padişah zorbalara karşı harekete geçilmesini emretti, yeniçeriler harekete geçerek fesadçıları topladı ve dışarı çıkardı. Padişah tekrardan söz aldı ve kadılara dönerek rüşvet almalarından vazgeçmeleri gerektiğini söyledi. Kadılar da sipahilerden şikayet ederek onların yolsuzluk yaptığını kendilerinin bir suçu olmadığını söyledi. Daha sonra tekrardan aynı sadakat yemini Ulema için de yapıldı. Böylelikle neredeyse 40–50 senedir sağlanamayan otorite şimdi sağlanmış oluyordu. ( Mayıs 1632)

Padişah resmen tahta geçtikten sonra 2 önemli mesele yaşandı bunlardan ilki Büyük İstanbul Yangını (1633) ve Abaza Mehmed Paşa olayıdır. Bu yangın İstanbul’un büyük bir kısmını harap etmişti. Sultan 4. Murad yangının çıkış sebebi ve fesad yuvası olarak kahvehanelerin kapatılmasını emretti. Çünkü bu yerlerin geçmişten beri devlet ve padişah aleyhinde konuşanların sığınak noktası olduğu kabul edilir. Aslında bu bir geçmişten gelen devletin yapmak istediği bir uygulamaydı ancak 4. Murad’a kapatmak nasip oldu. Abaza Mehmed Paşa olayına da değinirsek, Abaza Mehmed Paşa aslen isyancıydı, Genç Osman’ın katlinden sonra onun intikamını almak için isyan etmişti fakat Osmanlı kuvvetlerine yenik düşmüş idam edilmemiş vazife verilmişti. Sultan 4. Murad’da o sıralarda Revan Seferi kararını almıştı (1635) Bu seferden önce Abaza Mehmed Paşa’yı tehlike olarak gördü çünkü isyan potansiyelinde olan birisiydi ve devlet içerisinde aşırı güçleniyordu. Tam bu sıralarda Rumlar ve Ermeniler arasında bir dava konusu yaşandı. Abaza Mehmed Paşa da Ermeniler lehine rüşvet aldı. Bunun üzerine zaten üzerine okları çekmiş olan Abaza Mehmed Paşa’nın idamına karar verildi ve kemendle boğuldu. Artık Revan Seferi’ne çıkılması için hiçbir engel kalmamıştı.

--

--

Vaka-i Hayriye
Vaka-i Hayriye

No responses yet