Osmanlıların son Mareşal Padişahı Sultan 4. Murad’ın hayatı -2-

Vaka-i Hayriye
3 min readOct 5, 2022

--

Önceki yazımızda Sultan 4. Murad’ın bizzat iktidarı ele aldığı döneme kadar gelip orada bırakmıştım şimdi devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi Hafız Ahmed Paşa katledilmiş ve yerine Topal Recep Paşa geçmişti ve böylelikle sipahiler istediklerini elde etmişti. Sipahiler ayrıca Şeyhülislam Yahya Efendi’nin de azlini istedi ve 4. Murad bunu da kabul etmek zorunda kaldı. Tabii ki bu hadiseler olurken 4. Murad karakterindeki bir padişahın içinden neler geçiyor içindeki hırs ve intikam ateşi nasıl parıldıyor az çok tahmin edebiliyoruz. Çünkü padişahlık otoritesi kaybolmuş ve bizzat sipahiler yönetime el koyup istedikleri kişinin kellesini alıyorlar, istedikleri kişiyi sadrazam yapıyorlar, istedikleri şeyhülislamı azlediyorlardı. 4. Murad devletin düştüğü bu zor durumun farkındaydı ve köklü bir ıslahat yapma konusunda karar vermişti. Bunun için musahibi Koçi Bey’den kendisine raporlar veriliyordu. Bu raporların genel mahiyeti devlet düzenindeki bozukluklar ve yolsuzluklar üzerineydi. Koçi Bey meselesine ayriyeten değinmek lazım gelir ama kendisi benim şahsi değerlendirmelerime göre tam isabetli raporlar hazırlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun kötü gidişatını ve bu gidişatı düzeltmek için neler yapılması gerektiğini tam olarak tespit etmiştir. Bu esnada devlet adamları ve halk nezdinde ise artık Kösem Sultan’ın naibeliğinin sona ermesi, 4. Murad’ın iktidarı doğrudan ele alması gerektiği söyleniliyordu çünkü Kösem Sultan devrinde devlet acziyet içine düşmüş imparatorluğun doğudaki en önemli şehirlerinden Bağdat düşmüş, İran ilerlemesi başlamış, Anadolu’da isyanlar çıkmış, neredeyse Anadolu bile tehlike altına girmişti. Bu yüzden halkın isteği de 4. Murad’ın tahta çıkması yönündedir. 4. Murad da bu isteğin farkındaydı ve ilkin Topal Recep Paşa ve arkasındaki gücü alt etmesi gerektiğini biliyordu. Bunun için Recep Paşa’nın arkasındaki en önemli güç olan Hüsrev Paşa’yı idam ettirdi. Kesik başı İstanbul’a gönderildi ve 4. Murad sıradaki hamlesini yapmak yani Recep Paşa’yı ortadan kaldırmak üzereydi ki Recep Paşa erken davranıp askeri ayaklandırdı. At-Meydanı askerle doldu ve asker saraya yürüyüp ayak divanı istedi. Hüsrev Paşa’ya karşılık padişahtan Hasan Halife ( eski yeniçeri ağası) padişahın akıl hocası Musa Çelebi, ve defterdar Mustafa Paşa’nın idamını istediler. Padişaha karşı açıkça hadsiz bir tavırla sana itimadımız kalmadı şehzadelere dahi kıyarsın onları bize göster diye tehdit ettiler 4. Murad’ı ve eğer şehzadeleri bize göstermezsen sen bize padişahlığa layık değilsin dediler. Bunun üzerine 4. Murad şehzadeleri göstermek durumunda kaldı. Ayak divanına gelen şehzade Beyazıd ve Süleyman askerlere hitaben bizden ne istersiniz bizim ölümümüze mi sebep olmak istersiniz ? Hiç mi Allah’tan korkmayıp padişah efendimizden çekinmeyip böyle tuğyan (isyan) edersiniz ? Sizin himayeniz bize gerekmez.’’ Şeklinde konuştular. Ancak askerler Hüsrev Paşa’yı katleden padişaha güvenimiz yoktur diyerek kefil istediler bunun üzerine Şeyhülislam ve Sadrazam kefil oldu. Bununla yetinmeyen sipahiler tekrardan padişahtan kelle istediler ancak kellesi istenilen kişiler saklanmışlardı fakat buna rağmen Hasan Halife ve Musa Çelebi hançer darbeleriyle katledildi. O gün Sultan Murad intikam yemini etti. Bu sırada İstanbul’da kargaşa halindeydi asiler istediklerini asıp kesiyor üstelik ağaçlara asıyorlardı. İnanılmaz bir kaos hakimdi. Asiler Sultan Murad’ın intikam alacağını düşünüp ekber şehzade olarak başka bir şehzadeyi başa geçirmek için Topal Paşa önderliğinde tekrardan bir isyan başlatttı. Fakat bu sefer Sultan Murad ihtiyatlı davrandı ve hain Topal Paşa’yı kemendle boğdurdu. Artık iktidarının önündeki en büyük engel kalkmıştı tahtın gerçek sahibi tahtına kavuşacaktı.

--

--

Vaka-i Hayriye
Vaka-i Hayriye

No responses yet